Taşköprü, Türkiye’nin en meşhur sarımsaklarıyla tanınan bir ilçesi olarak bilinir. Ancak buradaki 77 yaşındaki bir dede, sadece ürettiği sarımsaklarla değil, hayat tarzıyla da dikkatleri üzerine çekiyor. Yaşına rağmen dinç yapısıyla ve genç nesle örnek olma tutkusuyla herkesin takdirini kazanıyor. Bu ilham verici hikaye, sadece tarımın değil, aynı zamanda azim ve gayretin de vurgusunu yapıyor.
Taşköprü sarımsağı, ülkemizdeki en kalitatif ve lezzetli sarımsak türlerinden biri olarak bilinir. 77 yaşındaki dedenin yıllar süren tecrübeleri, sarımsak yetiştiriciliğinde önemli bir bilgi birikimi oluşturmuştur. Hem bireysel geçimini sağlamak hem de ailesine katkıda bulunmak için günlerini tarlada geçirmektedir. Sabah erken saatlerde kalkarak, özenle hazırladığı tarlasını sulamak ve sarımsaklarını kontrol etmek için zaman harcıyor. Dedemiz, "Sarımsak üretmek sabır gerektiriyor, ama bunun sonucunda aldığınız hazzı hiçbir şeyle kıyaslayamazsınız" diyor.
Aslında, taşköprü sarımsağının kalitesinin merkezi nedenlerinden biri de iklim koşullarıdır. Taşköprü'nün yeşil doğası ve serin havası, sarımsağın büyümesi için oldukça elverişlidir. Dede, "Birçok kişi tarımın zor olduğunu söylese de ben bu topraklarda büyüdüm. Yıllar geçtikçe, doğayla iç içe olmanın verdiği mutluluğu hissediyorum" ifadelerini kullanarak işine olan bağlılığını vurguluyor.
Dedemiz, sadece kendi işini yürütmekle kalmıyor, aynı zamanda gençlere tarımı sevdirmek ve bu sektörde bir kariyer yapmaları için cesaret vermek amacıyla çeşitli etkinliklere katılıyor. Taşköprü bölgesindeki yerel okullarla iş birliği yaparak, öğrencilere sarımsak yetiştirme konusunda bilgi veriyor. "Gençlere sadece kendi hayat hikayemi anlatmakla kalmıyorum, aynı zamanda onlara kendi tarım alanlarında nasıl başarılı olabilecekleri konusunda da örnek olmaya çalışıyorum" diyor.
Taşköprü’den gelen bu değerlere sahip çıkarak, gençlerin teknolojiyi tarımla birleştirmeleri gerektiğini savunuyor. Dede, "Tarım artık yalnızca toprak işlemek değil, teknolojiyi kullanarak sürdürülebilir bir gelecek oluşturmak demektir. Gençlerimizin bilinçli bir şekilde tarıma yönelmesi ve kendi potansiyellerinin farkına varması gerekiyor" şeklinde düşüncelerini dile getiriyor.
Artık pek çok genç, büyük şehirlerde kariyer arayışına çıkarken, bu dede onların gözünde farklı bir örnek olmayı başarıyor. Geleneksel tarıma duyduğu aşk ve bağlılık ile yaşına rağmen çevresindekilere umut ve ilham vermeyi sürdürüyor.
Bunların yanı sıra, dedenin ürettiği sarımsaklar hem sağlık açısından herkesin dikkatini çekiyor hem de Taşköprü’nün ekonomik yapısına önemli bir katkı sunuyor. Özellikle son yıllarda sağlık bilinci artan toplumumuzda, Taşköprü sarımsağının çeşitli faydaları hakkında farkındalık yaratmak adına birçok sağlık uzmanı ve diyetisyen bu konuyu gündeme getiriyor. Dede ise "Her gün birkaç diş sarımsak yemek, bağışıklığınızı güçlendirir ve sağlıklı yaşamanıza katkıda bulunur" diyerek üretiminin önemini pekiştiriyor.
77 yaşındaki bu dede, yalnızca sarımsaklarıyla değil, yaşam felsefesi ve azmiyle de gençlere örnek olmaya devam ediyor. Taşköprü sarımsağını büyütme sürecinde geçen zorlu yıllar, ona sadece meslek konusunda değil, hayatın her alanında nasıl mücadele edilmesi gerektiği konusunda eğitim de vermiş durumda. Bu noktada, onun hikayesinin, yaşlılık döneminde bile yeni bir şeyler öğrenmenin ve bunu başkalarıyla paylaşmanın önemine dair güçlü bir mesaj taşıdığı ifade ediliyor.
Sonuç olarak, 77 yaşındaki dedemiz Taşköprü sarımsağıyla geçimini sağlamanın ötesinde, gençlere yaşam dersi vererek onları cesaretlendiriyor. Tarımın yalnızca bir meslek değil, aynı zamanda bir yaşam tarzı olduğunu gösteriyor. Yaşına rağmen gösterdiği dinamizm, genç kuşakların örnek alması gereken bir durum olarak değerlendiriliyor. Onun azmi ve bağlılığı, iş dünyasında ve sosyal hayatta nasıl bir fark yaratılabileceğini tüm çıplaklığıyla gözler önüne seriyor. Gençlerin, köklerine sarılarak geleceğe umutla bakması gerektiğini unutmamak gerektiği vurgulanıyor.