Son günlerde Türkiye’de af kapsamına alınacak 55 bin kişi ile ilgili yapılan iddialar, kamuoyunda geniş yankı uyandırmıştı. Bu konuda açıklamalarda bulunan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, konuya açıklık getirdi. Tunç, çeşitli çevrelerden gelen ve geniş kitlelere ulaşan bu iddiaların gerçeği yansıtmadığını vurgulayarak, hukukun üstünlüğüne ve adaletin sağlanmasına olan inancını yineledi.
Bakan Tunç, af düzenlemeleri ile ilgili yapılan spekülasyonların Türkiye’nin adalet sistemi üzerinde olumsuz etkiler yaratabileceğini belirtti. Özellikle sosyal medyada yayılan “55 bin kişinin affedileceği” yönündeki haberlerin dikkatlice incelenmesi gerektiğini ifade eden Tunç, böyle yanlış bilgilerle kamuoyunun yanıltılmasının toplumda huzursuzluk yaratabileceğine dikkat çekti. Af düzenlemeleri genellikle dikkatlice hazırlanır ve çok sayıda etken göz önünde bulundurularak hayata geçirilir. Dolayısıyla, basında yer alan hızlıca yayılan iddiaların güvenilir bir kaynağa dayanmaması son derece önemli bir konudur.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, açıklamalarında, Adalet Bakanlığı’nın af konusundaki planlarını ve önceliklerini de dile getirdi. Af yasalarının topluma hizmet etmesi ve sosyal barışı sağlaması adına titizlikle oluşturulması gerektiğinin altını çizen Tunç, bu konudaki çalışmalara da devam edildiğini ifade etti. "Hukukun temel prensiplerini gözeterek adaletin sağlanması için her türlü önlemi alacağız" diyen Tunç, Bakanlık olarak kesin bir af düzenlemesi üzerinde çalışmadıklarını belirtti. Ayrıca, Türkiye'deki cezaevlerinde bulunan mahkumların durumu ve rehabilitasyon süreçleri üzerinde de durarak, demir parmaklıkların arkasındaki insanların topluma yeniden kazandırılması için çeşitli programların yürütüldüğünü hatırlattı. Bakanlık olarak, her zaman adaletin sağlanması ve insanların haklarına saygı gösterilmesi için çaba harcayacaklarını söyleyen Tunç, “Amacımız, adalet sistemini daha da güçlendirmek ve insanlara gerçek anlamda bir şans vermek” ifadelerini kullandı.
Bakan Tunç’ün yaptığı açıklamalar, af ile ilgili toplumda oluşan endişeleri bir nebze olsun hafifletirken, aynı zamanda sürecin nasıl ilerleyeceği ile ilgili de çeşitli spekülasyonların devam etmesine yol açtı. Kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi adına Adalet Bakanlığı'nın şeffaf bir iletişim sergilemesi, önümüzdeki süreçte büyük önem taşıyor. Özellikle adalet konusunun toplumda nasıl yankı bulduğunu ve halkın beklentilerini göz önünde bulundurmak, hukukun üstünlüğü ilkesinin daha da pekiştirilmesi açısından kritik bir gereklilik taşıyor.