Aşure ayı, İslam dünyasında manevi bir öneme sahip olan, iyiliğin, dayanışmanın ve paylaşmanın ön planda olduğu bir dönemdir. Her yıl Hicri takvimin ilk ayı olan Muharrem ayının onuncu günü kutlanan Aşure Günü, birçok inanç ve geleneği içinde barındırmaktadır. Aşure, kelime anlamı itibarıyla 'onuncu' demektir ve bu özel gün, birçok Müslüman topluluk tarafından farklı şekillerde anılmaktadır. Aşure ayı ve Aşure Günü, dinî ve kültürel yönleriyle cami merkezli toplumların yaşamında derin izler bırakmaktadır.
Aşure ayı, özellikle İslam dininde önemli olayların yaşandığı günlerin yer aldığı bir dönemdir. İslam tarihinde birçok önemli gelişmenin bu ayda yaşandığına inanılmaktadır. Aşure Günü, Hz. Nuh'un gemisinin karaya oturduğu gün, Hz. Musa'nın Kızıldeniz'i geçişi gibi olaylarla ilişkili olmasının yanı sıra, Hz. Hüseyin'in Kerbela'daki şehadeti anısına da özel bir anlam taşımaktadır. Bu gün, Müslümanlar için unitenin, paylaşmanın ve acıyı birlikte hissetmenin önemini bir kez daha hatırlatmaktadır. Aşure ayı boyunca, birçok Müslüman topluluk, dayanışmayı artırmak ve ihtiyaç sahiplerine yardım ulaştırmak amacıyla çeşitli etkinlikler düzenlemekte ve bu gün özel olarak Aşure dağıtımı yapmaktadır.
2025 yılı için Aşure Günü, Hicri takvime göre 10 Muharrem tarihi olarak bilinir. 2025 yılında bu tarih, 18 Eylül Cuma gününe denk gelecektir. Aşure Günü yaklaşırken toplumda oluşturulan heyecan, organizasyonlar ve camilerde yapılan etkinliklerle birlikte artmakta, insanlar birbirlerine ikramda bulunmak ve toplu yemek organizasyonları düzenlemek için hazırlık yapmaktadır. Bunun yanı sıra, Aşure Günü, birçok inanç ve geleneği de içinde barındırmaktadır; özellikle tatlı aşurelerin yapımı, paylaşılması ve sevdiklere ikram edilmesi oldukça yaygındır.
Aşure ayı boyunca yapılan etkinlikler, sadece bireylerin duygu ve düşüncelerini ifade etmelerine olanak tanımakla kalmaz, aynı zamanda toplumsal bağları güçlendirir. Hayırseverler, ihtiyaç sahipleri ile bir araya gelirken, cami ve dernekler de çeşitli organizasyonlar düzenleyerek bu geleneği canlı tutmaktadır.
Aşure ayı ve Aşure Günü, yalnızca bir dini ritüel olmanın ötesinde, insanları bir araya getiren ve dayanışmayı pekiştiren bir fırsattır. Bu nedenle, toplum olarak bu günün önemini kavrayarak, dostluk ve kardeşlik bağlarımızı güçlendirme adına güzel etkinlikler düzenlememiz gerekmektedir.
Aşure Günü’nde hazırlanan aşure tatlısı; buğday, nohut, fasulye, üzüm, fındık, ceviz ve şeker gibi malzemelerle yapılan zengin bir lezzet karışımını temsil eder. Her bir malzeme, toplumsal dayanışmanın, birlikteliğin ve ihtiyacı olanlara yardım etmenin bir sembolü haline gelir. Bu nedenle, bu günün kutlanması yalnızca dini bir sorumluluk değil, aynı zamanda sosyal bir görev olarak da değerlendirilmektedir. Yapacağınız aşurelerin İz bırakması, aynı şekilde hem geleneğimizi yaşatmak, hem de bu güzel geleneği gelecek nesillere aktarabilmek adına önemlidir.
Sonuç olarak, Aşure ayı ve Aşure Günü, her yıl bir araya getirdiği bireylerle toplumsal bağları güçlendiren; muhtaç olanlara yardım ve paylaşmanın sembolü olan bir dönemdir. 2025 yılında kutlanacak olan Aşure Günü'nün yaklaşmasıyla birlikte, hem dini değerlerimizi hatırlayarak manevi bir havasını yaşamak; hem de toplumsal yardımlaşma ve dayanışma ruhunu pekiştirmek adına yapılacak organizasyonlar, geçmişten günümüze taşıdığımız bu güzel geleneği yaşatmak adına atılacak önemli adımlardır. Siz de unutmayın, Aşure Günü, sadece bir gün değil, dayanışmanın, paylaşmanın ve sevgi ile bir arada olmanın önemini vurgulayan bir simgedir. Bu yıl Aşure Günü’nü en güzel şekilde kutlayarak, hem geçmişten gelen değerlerimize sahip çıkalım, hem de geleceğe umut taşımak adına güzel bir örnek olalım.