24 Ekim 2023 tarihinde Erzincan'da meydana gelen 5.8 büyüklüğündeki deprem, bölge halkında büyük bir panik ve korku yarattı. Depremin etkileri sadece Erzincan ile sınırlı kalmayarak çevre illerde de hissedildi. Bu doğal afetten sonra, ünlü jeolog ve deprem bilimci Naci Görür, sosyal medya hesaplarından ve çeşitli platformlardan açıklamalarda bulunarak, halkı ve yetkilileri bilgilendirme ihtiyacı hissetti. Görür'ün depremle ilgili yaptığı değerlendirmeler, hem bilimsel açıdan önemli ipuçları taşıyor hem de toplumsal bilinç oluşturma hedefi güdüyor.
Naci Görür, Erzincan depremine ilişkin yaptığı açıklamada, Türkiye'nin deprem kuşağında yer aldığını ve bu nedenle her an benzer afetlerle karşılaşma olasılığının çok yüksek olduğunu vurguladı. “Erzincan, tarihi boyunca birçok yıkıcı depreme tanıklık etti. Bu durum, şehirdeki yapıların ve altyapının yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini gösteriyor” diyen Görür, özellikle eski yapıların depreme dayanıklılığı konusunda daha titiz olunması gerektiğini belirtti. Ayrıca, modern mühendislik teknikleri ile güçlendirilmiş yeni binaların inşa edilmesi gerektiği görüşünü savundu.
“Toplumsal bilinçlenme de bu noktada oldukça önemli. Depremlere karşı hazırlıklı olmak, bireylerin ve toplulukların güvenliğini sağlamak için atılacak en önemli adımdır” ifadelerini kullanan Görür, deprem tatbikatlarının yaygınlaştırılmasının ve halkın bu konuda eğitilmesinin gerekliliğini dile getirdi. Bu tür eğitimlerin, deprem anında yapılacak doğru hareketlerle can kaybını ve hasar miktarını azaltabileceğini vurguladı.
Görür, deprem sonrası Erzincan halkına yönelik önerilerde de bulundu. İlk olarak, ev ve iş yerlerinin güvenliğini sağlamak için mutlaka bir uzman tarafından kontrol edilmesi gerektiğini belirtti. “Bir uzman tarafından hazırlanan raporlar, hangi yapıların risk taşıdığını net bir şekilde ortaya koyar ve gerekli önlemlerin alınmasını sağlar” dedi. Ayrıca, deprem sonrası oluşabilecek psikolojik etkilerin de göz ardı edilmemesi gerektiğine dikkat çekti. “Deprem sonrası yaşanan travmalar, ruhsal sağlığı olumsuz etkileyebilir. Bu nedenle psikolojik destek almak önemlidir” ifadelerini kullandı.
Son olarak, deprem sırasında ve sonrasında herkesin bilmesi gereken temel güvenlik önlemleri ile ilgili bilgilendirme yapan Görür, bu bilgilerin toplumun tüm kesimleri tarafından öğrenilmesi gerektiğini söyledi. “Basit ama hayati bilgiler, can kaybını önleyebilir. Herkesin, evde veya iş yerinde güvenli bir alan belirlemesi, acil durum kitlerinin hazırlanması ve iletişim planlarının yapılması gerekiyor” diye ekledi.
Naci Görür’ün Erzincan depremi sonrası yaptığı açıklamalar, hem bilimsel bir bakış açısı sunmakta hem de toplumu bilinçlendirme noktasında önemli bir adım teşkil etmektedir. Türkiye'nin deprem kuşağında olduğu bir gerçektir ve bu nedenle yetkililerin bu konuda gereken adımları acil olarak atması gerekmektedir. Deprem, hayatımızın bir gerçeği ve onunla yüzleşebilmek için hazırlıklı olmak, alacağımız en önemli tedbirdir. Halkın bu konudaki farkındalık düzeyinin artması, uzmanların önerilerine kulak vermesi ve toplumsal dayanışmanın güçlenmesi, olası felaketlerin etkilerini azaltacaktır.
Sonuç olarak, Naci Görür’ün uyarıları, birer bilimsel değerlendirme olmanın ötesinde, toplumun bilinçlendirilmesi hedefi gütmektedir. Erzincan'daki deprem, bir kez daha doğal afetlerin getirdiği riskleri gözler önüne serdi ve bu tür durumlar karşısında nasıl bir refleks göstermemiz gerektiğini sorgulamamıza neden oldu.