Gün geçmiyor ki Orta Doğu'daki gerilim tırmanmasın. Son olarak, İsrail'in Gazze Şeridi’ne yönelik düzenlediği hava saldırılarında, aralarında çocukların da bulunduğu 13 Filistinli yaşamını yitirdi. Bu olay, bölgedeki insani durumu daha da kötüleştirirken, uluslararası toplumdan da tepkiler yağmaya devam ediyor. Gazze'deki bu acı olay, çatışmaların sona ermesi ve kalıcı bir barış için atılması gereken adımların aciliyetini bir kez daha gözler önüne seriyor.
İsrail’in Gazze’ye yönelik hava saldırıları, sayısız insan hakları ihlalleri tartışmalarını da beraberinde getiriyor. Birleşmiş Milletler ve birçok insan hakları örgütü, bu tür askeri harekâtların sivil halk üzerindeki etkilerini sürekli gündeme getiriyor. Çatışmaların en yoğun olduğu yerlerden biri olan Gazze, yıllardır süren kuşatma şartları altında yaşam mücadelesi veriyor. Saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısının artması, uluslararası kamuoyunda büyük bir yankı uyandırmakta. Çocukların da bu saldırılarda hayatını kaybetmesi, insani kriz boyutunu daha da derinleştiriyor.
İsrail saldırılarına ilişkin uluslararası tepkiler ise hızla büyüyor. Birçok ülke ve insan hakları örgütü, durumu kınayan açıklamalar yaparak, gazze'deki sivilleri koruma çağrısında bulundu. Bu olayın ardından olası bir barış sürecinin nasıl işleyeceği konusunda tartışmalar yeniden alevlendi. Geçmişteki barış süreçlerine tanıklık eden bölge halkı, uluslararası toplumun müdahil olmasını ve kalıcı bir çözüm geliştirilmesini talep ediyor. Yaşanan bu üzücü olayların ardından, insani yardım kuruluşları bölgede acil yardımlar başlatmak için harekete geçti. Ancak, sivil halkın dayanıklılığı her geçen gün azalmaktadır.
Gazze’nin yaşadığı bu zor günler, tüm insanlık için bir utanç kaynağı olmalı. Barış umutlarının yeşermesi için tüm tarafların diyalog masasında bir araya gelmesi şart. Geçtiğimiz günlerde yaşanan bu saldırı, bir kez daha Filistin ve İsrail arasındaki çatışmaların sona ermesi için atılması gereken adımları gözler önüne serdi. Özellikle çocukların hedef alınması, sadece bölgedeki insani krizi değil, dünya genelinde de büyük bir infial yaratmaktadır. Bu tür olayların tekrar yaşanmaması için doğru politikaların uygulanması ve uluslararası toplumun iş birliği içinde hareket etmesi elzemdir.
Bölgedeki gerginliğin düşmesi ve yeniden barışın sağlanabilmesi için yapılması gerekenler belli. Uluslararası müzakerelerin yeniden başlatılması, insani yardım faaliyetlerinin artırılması ve sivil halkın korunmasına yönelik somut adımlar atılması gerekiyor. Tüm bu önlemlerin yanı sıra, sorunun kökenlerine inerek adalet arayışının desteklenmesi şart. Yapılması gereken, halkın temel ihtiyaçlarının karşılandığı, barış ortamının tesis edildiği bir zemin oluşturmaktır. Zira Gazze’de yaşanan bu acı olaylar, kalıcı bir barış için mücadele eden herkese bir ders niteliği taşıyor: Barış ancak diyalogla ve karşılıklı saygıyla mümkündür.