Sosyal medya, genç neslin hayatının ayrılmaz bir parçası haline geldi. Ancak, platformlarda yayılan bazı trendler, gençlerin sağlığını tehdit edebilecek boyutlara ulaşabiliyor. Özellikle ergenler arasında "havalı" olarak görülen ve paylaşımı yapılan bazı davranış biçimleri, maalesef ölümcül sonuçlara yol açabiliyor. Bu yazıda, sosyal medyada ergenler arasında popülaritesini artıran tehlikeli trendleri inceleyeceğiz ve bu olayların arka planındaki nedenleri ele alacağız.
Günümüz gençliği, sosyal medya aracılığıyla kendilerini ifade etme, arkadaşlarıyla bağlantı kurma ve toplum içinde bir yer edinme çabası içerisindedir. Ancak bu platformlar, gençleri etkileyen bir "onay alma" kültürü üretmektedir. Birçok genç, sosyal medyada daha fazla beğeni ve paylaşım almak için riskli ve tehlikeli davranışlarda bulunma eğilimindedir. Bu durum, bazen hayat kurtarıcı olabilecek sınırların aşılmasına ve ciddi yaralanmalara neden olabiliyor. Ergenlerin bu tür davranışları benimsemesinin temelinde, sosyal medya influencer'larının ve ünlülerin paylaştığı "havalı" içerikler yatıyor. Gençler, bu içeriklere özenerek, kendilerini kanıtlamaya çalışıyorlar.
Sosyal medyada zamanla popüler hale gelen bazı tehlikeli meydan okumalar, gençlerin hayatını tehdit eden durumlar olarak karşımıza çıkıyor. Örneğin, "Coronavirus Challenge" olarak bilinen yeni bir akımda, ergenler virüsle ilgili ağır hastalıklara neden olabilecek maddeleri kullanarak sosyal medya üzerinde 'şakalar' yapıyor. Bu tür eylemler, sadece fiziksel açıdan değil, aynı zamanda psikolojik sağlık açısından da tehlike arz ediyor. Ebeveynler, çocuklarının bu tür içeriklerle karşılaşmaması için sosyal medya kullanımını yakından izlemeli, gençlerin sosyal medya ile olan ilişkisini sağlıklara yönelik bir şekilde yönlendirmelidir.
Tehlikeli başka bir akım ise "plank challenge" olarak bilinen, gençlerin yükseklikten aşağı düşerek kendilerini çiğnenmiş bir halde bırakmaları üzerine kurulu bir meydan okumadır. Bu tür davranışlar, yaralanma ve hatta yaşam kaybına neden olabilecek ciddi kazalara yol açabiliyor. Üstelik her geçen gün yeni bir trendin ortaya çıkması, gençlerin sürekli yeni risklerle karşı karşıya kalmasına neden olmaktadır. Bu durumu göz önüne alarak, sosyal medya platformları ve ebeveynler, gençler üzerinde oluşturdukları baskıyı azaltmalı ve onlara güvenli bir sanal ortam sunmalıdır.
Sonuç olarak, elinde bir akıllı telefonla büyüyen gençler, sosyal medyanın sunduğu içeriklerin gerçekliğini ayırt edemediği için ciddi sorunlarla karşılaşabilmektedir. Bu nedenle ergenlerin sosyal medya kullanımını yönlendirmek, doğru bilgilendirmek ve onlara alternatif sağlıklı içerikler sunmak büyük önem taşımaktadır. Unutulmamalıdır ki; sosyal medya, doğru kullanıldığında başlı başına bir güç olabilir. Ancak, bu gücü olumsuz etkilerden korumak için tüm bireyler üzerine düşeni yapmalıdır. Sosyal medyanın hayatlarımızdaki yeri her ne kadar önemli olsa da, bunun getirdiği riskleri göz ardı etmemek gerekmektedir. Ergenler, sosyal medya üzerinden kendilerini ifade etme çabası içindeyken, güvenli ve sağlıklı alışkanlıklar geliştirmeleri için rehberlik gerekmektedir.