Türkiye, son yıllarda savunma sanayiindeki başarılarıyla küresel arenada dikkat çekiyor. Özellikle Silahlı İnsansız Hava Araçları (SİHA) alanında yaptığı atılımlar, ülkeyi bu alanda bir dünya lideri konumuna yükseltti. Baykar'ın geliştirdiği Bayraktar TB2 gibi yerli ve milli SİHA sistemleri, sadece Türkiye’nin güvenliğini artırmakla kalmadı, aynı zamanda birçok ülkenin savunma stratejisinde de kilit bir rol oynamaya başladı.
SİHA’lar, terörle mücadeleden sınır güvenliğine, keşif ve istihbarat faaliyetlerinden savaş operasyonlarına kadar geniş bir yelpazede etkili bir şekilde kullanılmaktadır. Türkiye'nin SİHA’ları, özellikle Libya, Suriye ve Dağlık Karabağ gibi çatışma bölgelerinde gösterdikleri başarılarla dikkatleri üzerine çekti. Bu araçların düşük maliyetli, yüksek manevra kabiliyetine sahip ve hedefleri nokta atışıyla etkisiz hale getirme kabiliyeti, birçok ülkenin ilgisini çekmiş durumda.
Türkiye’nin bu teknolojik başarısı, yerli üretim kapasitesinin gelişimine ve Ar-Ge yatırımlarına dayanmaktadır. Baykar, ASELSAN ve TUSAŞ gibi savunma şirketlerinin yaptığı yatırımlar, ülkenin teknolojik bağımsızlığını artırırken, dışa bağımlılığı da minimize etti. Bu durum, Türkiye’yi sadece bölgesel bir güç değil, küresel bir teknoloji oyuncusu haline getirdi.
Savunma sanayii uzmanları, Türkiye'nin SİHA başarısının sadece askeri üstünlük sağlamadığını, aynı zamanda ihracat rakamlarını da ciddi şekilde artırdığını vurguluyor. Ukrayna, Polonya ve Katar gibi ülkeler, Türk SİHA'larına büyük ilgi gösterdi ve bu araçları kendi envanterlerine dahil ettiler. SİHA ihracatının, Türkiye'nin ekonomisine de önemli katkılar sağladığı belirtiliyor.
Sonuç olarak, Türkiye’nin SİHA alanındaki başarıları, ülkenin savunma sanayii gücünü küresel bir seviyeye taşımış durumda. Yerli ve milli teknolojiye yapılan yatırımlar, Türkiye’yi bu alanda liderliğe taşırken, savunma alanında yeni bir dönemin kapılarını aralıyor.